Türkiye artık kendi kaderini tayin ediyor | Star
Avrupa'nın en saygın üniversitelerinden London School of Economics'de İstanbul Kültür Üniversitesi / Küresel Siyasal Eğilimler Merkezi (GPoT) işbirliğiyle düzenlenen konferansta "Türkiye'nin Dış Politikasındaki Dönüşüm" tartışıldı.
GPoT Direktörü Mensur Akgün'ün açış konuşmasından sonra söz alan katılımcılar Türkiye'nin bölgede üstlendiği yeni rolüngerçekçiliğini sorguladı. Katılımcılar, Türkiye'nin kapasitesinin bölge lideri olmaya yeterli olduğunu, ancak istikrarsızlıkla anılan bu bölgede dikkatli olmak gerektiğini vurguladı.
AB’DEN VAZGEÇİLMEMELİ
Katılımcılar, Türkiye’nin bölgede bir “rol modeli” olabilmesi için yüzünü AB’den çevirmemesi şart olduğu noktasında birleşti. Boğaziçi Üniversitesi'nden Kemal Kirişçi Arapların Türkiye'yi Avrupa'ya olan yakınlığı ve seküler-demokratik karakteri nedeniyle çekici bulduğunu kaydetti. Koç Üniversitesi'nden Fuat Keyman yeni dış politikaya dönük eleştirilerin ciddiye alınmasını istedi. Teyman, eleştirileri üç gruba ayırdı ve "AK Parti'nin Türkiye'nin yeni proaktif duruşunu İslami nüfuzunu artırmak için kullandığına inanan sert şüpheciler, yeni Osmanlıcılık olarak tanımlanan kültürel bir nüfuzdan söz eden yumuşak şüpheciler ve bu dış politika atılımının ne kadar gerçekçi olduğunu sorgulayan üçüncü bir grup da değerlendirmeye alınmalı” dedi.