Skip to main content

The Non-Copenhagen Criteria that are Applied to Turkey

GPoT organized a lecture by H.E. Ingmar Karlsson on February 9th, 2010.

The lecture, titled “The Non-Copenhagen criteria that are applied to Turkey,” was delivered by H.E. Ingmar Karlsson, experienced Swedish diplomat and former Consul General of Sweden to Istanbul, as well as GPoT High Advisory Board Member.

In his lecture, Amb. Karlsson specifically laid out the main parameters of the non-Copenhagen criteria, i.e. the absorption capacity of the EU, geographic arguments, security and geopolitical views, as well as the identity factor as it relates to culture and religion. Underlying the fact that the Europeanization process of Turkey has a set of social, political, cultural, and economic dimensions, the Ambassador reminded lecture participants of the pacta sund servanda principle – a basic principle of international law meaning agreements should be kept - and mentioned that the rejection of Turkey’s full membership would have disastrous effects for Europe due to several reasons, including its role on the international stage. Amb. Karlsson also emphasized the importance of Turkey’s reform process, which will necessarily facilitate a healthy integration process. 

--------

Türkiye’ye uygulanan Kopenhag-dışı kriterler”

Istanbul Kültür Üniversitesi – Küresel Siyasal Eğilimler Merkezi (IKU-GPoT) 9 Şubat 2010 tarihinde...

Istanbul Kültür Üniversitesi – Küresel Siyasal Eğilimler Merkezi (IKU-GPoT) 9 Şubat 2010 tarihinde “Türkiye’ye uygulanan Kopenhag-dışı kriterler” başlığı altında düzenlediği yuvarlak masa toplantısında, Sayın Büyükelçi Ingmar Karlsson’ı ağırladı. Deneyimli bir İsveçli diplomat ve İsveç’in eski Başkonsolosu olmasının yanı sıra, GPoT’un Yüksek İstişare Kurulu Üyeliğini de yürüten Sn. Büyükelçi, Kültür Üniversitesi’nde öğrenimini sürdürmekte olan Türk ve yabancı öğrencilerden oluşan bir grupla oldukça verimli geçen bir söyleşi gerçekleştirdi. 

Sn. Karlsson, Türkiye’ye uygulanan Kopenhag-dışı kriterleri ayrıntılandırarak, AB’nin yeni üyeleri (ve özellikle de Türkiye’yi) hazmetme kapasitesi, coğrafi temellere dayanan argümanlar, güvenlik ve jeopolitik merkezli görüşlerin yanı sıra, din ile ilintili aidiyet / kimlik faktörünü ele aldı. Türkiye’nin Avrupalılaşma sürecinin bir dizi sosyal, siyasi, kültürel ve ekonomik boyutu içinde barındırdığı gerçeğinin altını çizen Büyükelçi, uluslararası hukukun temel bir ilkesi olan ve verilen taahhütlerin tutulmasına dayanan pacta sund servanda ilkesini anımsatmıştır. Sn. Karlsson, Türkiye’nin tam üyeliğinin reddinin, AB’nin uluslararası sahnedeki aktörlük kapasitesi üzerinde onarımı güç yaralar açacağını belirtmiştir. Sn. Büyükelçi, Türkiye’deki reform sürecinin sağlıklı bir enegrasyon sürecini de besleyecek derinlik ve sürekliliğe ulaşması gerektiğini de önemle vurgulamıştır.