Skip to main content

Başlarken - Ceren Zeynep Ak - Referans Gazetesi

Küresel Siyasal Eğilimler Merkezi (GPoT) ve Birleşik Krallık Büyükelçiliği ortaklığında ve Referans Gazetesi, Hürriyet Daily News ve EDAM’ın desteğiyle 14 Mart 2009 tarihinde düzenlenen

“G20 LONDRA ZİRVESİNE DOĞRU: GLOBAL EKONOMİK BÜYÜMENİN CANLANDIRILMASI” isimli toplantıda son dönemde yaşanılan küresel krizin farklı ekonomik, siyasal ve sosyal boyutları detaylıca ele alındı. 

İş dünyasından isimler, ekonomist, akademisyen, gazeteci, sendika başkanları ile sivil toplum örgütlerinden temsilcilerin katılımıyla gerçekleşen yuvarlak masa toplantısının amacı 2 Nisan’da Londra’da gerçekleşecek olan G-20 zirvesi öncesinde G-20 başkanlığını sürdüren İngiltere ve diğer G-20 üye ülkelerine küresel krizin aynı zamanda bir yönetişim sorunu olduğundan hareket ederek bir öneriler paketi sunmaktı. 

Toplantıda finansal ve makroekonomik çerçevenin, uluslararası ticaretin ve istihdam, refah ve kalkınma ile krizin arasındaki ilişkinin tartışıldığı üç panel gerçekleştirildi. Toplantıya ana konuşmacı olarak katılan Rıfat Hisarcıklıoğlu, krizin ardından ortaya çıkan yeni koşullara ayak uydurabilmek gerektiğinin ve bugünkü koşulların küresel kriz ile yeniden şekillenen durumun ihtiyaçlarına cevap verememekte olduğunun altını çizdi. 

Hisarcıklıoğlu’na göre şu anda Türkiye’de finansal sektör ile reel sektör arasındaki bağlar ağır hasar almış, ekonomiye duyulan güven sarsılmıştır ve ağır bir kriz ile karşı karşıya durmaktayız. En kötü yönü ise dha önce yaşanan krizlerden çok farklı olarak herhangi bir sonu veya sınırırnn olmaması. Hisarcıklıoğlu toplantıda ayrıca krizin iki önemli dalgasının daha beklendiğini belirtti. Bunlardan ilki Orta ve Doğu Avrupa, ikincisi ise Doğu Asya ve Çinden gelecek olan yavaşlama haberleri olacaktır. 

İkinci küreselleşme dönemi diyebileceğimiz bu yeni dönemde, küresel krizin çözümü için küresel eylemler gerekmektedir. Öte yandan, ekonomiler giderek küreselleşirken, siyasetin ulusal düzeyde kalması yeni dünya düzeni için kısır kalmaktadır. Daha demokratik bir küresel sistem daha az riske sebep olacaktr. Toplantı sonucunda küresel işbirliğine gidilmesi yolunda önemli rol oynayacağına inanılan Londra Zirvesi’ne katılacak olan G-20 ülkeleri temsilcilerine iletilmek üzere bazı politika önerileri sunuldu:

• Ülkelerde iç talebin arttırılmasına yönelik çalışmalar devam etmeli,
• Krizin aşılması için küresel düzeyde düzenlemeler yapılmalı,
• G-20 düzeyinde ülkeler arasında koordinasyon arttırılmalı,
• Devletlerarası kredi olanakları sağlanmalı,
• Etkin risk yönetimine yönelik stratejiler geliştirilmeli,
• Dünya Bankası ve IMF’nin yanısıra yeni veya revize edilmiş kurumlar meydana getirilmeli,
• Uluslararası denetim etkinleştirilmeli,
• Dış ticaretin geliştirilmesine yönelik önlemler arttırılmalı,
• Korumacılık politikalarının sistematik hale gelmesi engellenmeli,
• Avrupa Birliği ve ABD arasındaki işbirliği daha fazla olmalı,
• Tüketici kredilerinin kullanımına yönelik teşvikler sağlanmalı,
• Dışa açılım özellikle ABD özelinde, arttırılmalı,
• Finansal durumun kurtarılmasına yönelik geçici önlemler yerine yapısal değişiklikleri sağlayacak katkılara öncelik verilmeli,
• Devletler ve toplumlar nezdinde güven sorununun aşılması için gerekli stratejiler belirlenmeli,
• Dış kaynakların bir anda kesilmesi engellenmeli,
• Liderlik sorununu çözmeye yönelik proaktif önlemler alınmalı,
• Krizin çözülmesi için siyasi irade oluşturulmalı,
• Sosyal sorunları önleyecek yöntemlere önem verilmeli,
• Bir sonraki krizin de maaliyetini azaltacak yöntemler bulunmalıdır.

Son olarak toplantıda G-20 zirvesinin sonucunda G-20 Başkanlığı tarafından açıklanacak net bir yol planının çizilmesi ve tüm sektörlerin bu planı izleyerek güven ortamı oluşturulmasına katkıda bulunması gerektiği vurgulandı. Bu sayfada okuyacağınız iki/üç yazı da 14 Mart toplantısında sunuş yapan … tarafından kaleme alındı. 


Ceren Zeynep Ak, İstanbul Kültür Üniversitesi Küresel Siyasal Eğilimler Merkezi’nde araştırmacıdır.