Avrupa'nın en saygın üniversitelerinden London School of Economics'de İstanbul Kültür Üniversitesi / Küresel Siyasal Eğilimler Merkezi (GPoT) işbirliğiyle düzenlenen konferansta "Türkiye'nin Dış Politikasındaki Dönüşüm" tartışıldı.
GPoT Direktörü Mensur Akgün'ün açış konuşmasından sonra söz alan katılımcılar Türkiye'nin bölgede üstlendiği yeni rolüngerçekçiliğini sorguladı. Katılımcılar, Türkiye'nin kapasitesinin bölge lideri olmaya yeterli olduğunu, ancak istikrarsızlıkla anılan bu bölgede dikkatli olmak gerektiğini vurguladı.
AB’DEN VAZGEÇİLMEMELİ
Küresel Siyasal Eğilimler Merkezi Fas’ın Kasablanka ve Marakeş şehirlerinde Gelecek için Forum’a (Forum for the Future - FfF) katıldı, GODKA Toplumsal Cinsiyet Enstitüsü tanıtıldı
Türkiye gerçekten son dönemde tarihi yeniden yazmaya aday bir ülke. Sadece kendi tarihini değil, çevre ülkelerinkinide. Komşularla sıfır sorun konsepti, Ermenistan, Irak, Suriye, İran ile bir bir hayata geçerken, Kafkaslar'da da etkili bir aktör olmaya aday.
Küresel Siyasal Eğilimler Merkezi (GPoT) “Sosyal Kalkınma: Orta Doğu’da insan güvenliği için yeni bir perspektif” başlıklı Hazırlık Çalıştay’ında yer aldı.
GPoT Proje Asistanı Nigar Hacızade 12-13 Ekim tarihlerinde Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen Ortadoğu’da Demokrasi ve Yere Yönetimler konulu Bölgesel Toplantı’ya katıldı.
Bursa çok sayıda yerli ve yabancı gazeteciyi ağırlarken, İstanbul Kültür Üniversitesi Küresel Siyasal Eğilimler Merkezi ile Avrasya Ortaklık Kurumu'nun yürüttüğü 'Türkiye ve Ermenistan Medyasında Ön Yargı ve Tarafsızlık Araştırması' projesi çerçevesinde Ermeni ve Türk gazeteciler buluştu. Avrasya Ortaklık Kurumu'ndan Gevorg Ter-Gabrielyan, 'Türkiye-Ermenistan yakınlaşmasını Ermenistan-Azerbaycan yakınlaşması için anahtar olarak görüyorum' dedi. Ermeni gazetecilerin 'normalleşme' sürecine ilişkin değerlendirmeleri şöyle:
Dünya Kupası eleme grubundan çıkamayacak iki milli takım arasında, ne seyirlik bir futbol kalitesi ne de heyecan vaat eden, dolayısıyla sıkıcı olması neredeyse kesin, sıradan bir formalite maçı...
Bu maça iki takımın “milliyetleri” arasındaki anormal ilişkilerin normalleştirilmesini amaçlayan asil bir diplomatik misyon atfedilince, maç nasıl da o ilişkilerin hüviyetine bürünüverdi...
Yani, anormalleşti...
Anormalliklerden biri, milli maç Türkiye ve Ermenistan arasındayken üçüncü bir ülkenin bayrağının dün Bursa’da hemen her yerde karşımıza çıkmasıydı.
Bursalılar bugünkü tarihi maç öncesi hararetli bir tartışmadaydı.'Küslüğün bitmesini' isteyenler 'Sınır açılmasın' diyenleri ikna çabasındaydı...
Pazartesi günkü yazımın başlığı, Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan'ın Bursa'daki maça mutlaka gelmesi gerektiği yönündeydi. Basına yansıyan olumlu havaya rağmen, imza töreni sırasında yaşanan gerilimin, siyasi onayı zaten zor olan protokollerin hayata geçmesini geciktireceğini söylemiştim.
Korkum, ağırlığını muhalefet baskıyla ilerleyen günlerde daha fazla hissettirecek gerilim havasının, süreci daha da fazla esir alması, protokollerin TBMM onayından geçmesinin gecikmesi, hatta sürecin kadük kalmasıydı.
Küresel Siyasal Eğilimler Merkezi’nin (GPoT) Ortadoğu’da Demokrasi ve Yere Yönetimler konulu Bölgesel Toplantı’ya Katılımı
GPoT Direktör Yardımcısı Sylvia Tiryaki 5-6 Ekim tarihlerinde Fas’ın başkenti Rabat’ta düzenlenen Ortadoğu’da Demokrasi ve Yere Yönetimler konulu Bölgesel Toplantı’da iştirak etti.
Türk ve Ermeni medyası, sınır açılmadan ortak tavır belirledi.