Kısaca kendinizi anlatır mısınız? 2-3 cümle ile Arş. Gör. Şeyma Derdiyok kimdir? 1993 Sivas doğumluyum. Yüksek lisans hariç eğitim hayatımın tamamını doğup büyüdüğüm şehirde tamamladım. 2011 yılında Sivas Selçuk Anadolu Lisesi Almanca Bölümü’nden, 2017 yılında ise Cumhuriyet Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldum. Sonrasında kendime göre radikal bir karar vererek ailemle beraber Darıca’ya taşındım. Taşındıktan kısa bir süre sonra Bilişim Vadisi’nde sağlık hizmetleri sunan bir firmada yazılım geliştirme pozisyonunda çalışma fırsatım oldu. Yapı gereği araştırmayı, üretmeyi, öğrenmeyi ve hatta öğretmeyi çok seven bir insanım. Lisans öğrenimimde aldıklarımın aslında bana yetmediğini ve hep aklımda olan akademiye adım atmam gerektiğini fark ettiğimde, hiç vakit kaybetmeden 2018 yılında Gebze Teknik Üniversitesi’nde yüksek lisansa başladım. Sektörde bir müddet kaldıktan sonra çalışma rotamı da tamamen üniversiteye çevirip 2019 Şubat ayında üyesi olmaktan mutluluk duyduğum İstanbul Kültür Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde Araştırma Görevlisi olarak çalışmaya başladım. Çalışma kimliğime, bu senenin başlarında İstanbul Kültür Üniversitesi öğrenci kimliği de giydirerek devam etmekteyim. Kültür Ailesi’ne katılım süreciniz nasıl gelişti? Akademik olarak eğitim hayatımı devam ettirmeyi hep istemiştim. Diğer yandan sektörde de kalmak istiyordum. Çünkü bir mühendis olarak üretmek, geliştirmek, kendini her zaman yenilemek gibi şeyler bana iyi geliyordu. Diğer yandan akademiyle sektör birleştirildiğinde bazı şirketler buna pek sıcak bakmıyor ne yazık ki. Hal böyle olunca benim de tercih yapmam gerekliydi. Ben de akademiyi tercih ettim. Yüksek lisans yaparken çalışılacak en güzel yer kuşkusuz üniversitedir. Araştırırken İKÜ’nün ilanına denk geldim. Başvurdum, sınav ve mülakat sonrası kabul aldım. Böylelikle kültür ailesine katılmış oldum. Hatta bunu biraz daha ileriye taşıyarak bir müddet ara vermek zorunda kaldığım yüksek lisans eğitimimi de buraya aldırdım. İKÜ’nün size kattığı şeyler neler? 2019’dan beri burada çalışıyorum. Her ne kadar kısa bir süre olarak görünse de hayatımı Kültür’den önce ve Kültür’den sonra diye çok rahatlıkla ayırabilirim. Kişisel gelişimimden mesleki kazanımlara kadar şu an sahip olduğum ne varsa bunda İstanbul Kültür Üniversitesi’nin katkısı çok büyüktür. Diğer yandan birbirinden kıymetli hocalarımızla tanışma ve çalışma fırsatı bulmak bir akademisyen için en önemli kazanımdır. Sunduğu sağlıklı çalışma ortamı, bölümde verilen gerek akademik gerek idari görevlendirmeler ile iş hayatında profesyonelliğe her gün biraz daha yaklaşmış olmak mutluluk verici. Hayalim olan ve lisansta arkadaşlarımdan sürekli olarak aldığım “Sen kesinlikle akademisyen olmalısın.” görüşlerini fiili olarak gerçekleştirme imkânı yakaladığım İKÜ’nün bende yeri ayrıdır ve hep de öyle kalacaktır. |