Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV), çocukların doğal afetler sonucu yaşadığı olumsuz etkileri en aza indirebilmek için yetişkinlere yönelik birtakım önerilerde bulundu. 1) Çocukla, yaşına ve gelişim düzeyine göre doğal afetler hakkında konuşun, ona bilgi verin. Açık bir şekilde konuşmanız, doğru ve yaşına uygun bilgiler vermeniz önemlidir. "Tekrar deprem olmayacak." gibi doğru olmayan açıklamalar yerine, depremin gök gürültüsü, fırtına gibi bir doğa olayı olduğunu söyleyebilir, bazen yerin üzerindeki toprakların hareket ettiğini ve bu yüzden de sarsıntılar olduğunu anlatabilirsiniz. 2) Çocuğun kendi duygu ve düşüncelerini anlatmasına fırsat verin. Yaşanan durumu kendi sözcükleriyle tarif edebilmesi için onu destekleyin. Çocukların duygularını açıklaması zaman alabilir, onları zorlamayın. Çocuklarla beraber gelişim düzeylerine uygun oyun oynamak, resim yapmak, onlara hikâye ve masal anlatmak onları rahatlatabilir ve duygularını anlatabilmesi için onlara yardımcı olabilir. Bu tür etkinlikler, sizlerin de onları anlamanıza yardımcı olabilir. Çocukların paylaştığı duyguları yargılamadan, küçümsemeden hissettiklerinin doğal olduğunu anlatın. 3) Çocuğun doğal afetlerle, yaşadığınız durumla ilgili sorduğu soruları dinleyin. Onun anlayabileceği, yaşına uygun ve doğru cevaplar vermeye dikkat edin. Yanıtını bilmediğiniz sorular sorarsa, sorduğu konu hakkında bilgi sahibi olmadığınızı söyleyebilirsiniz. Sorduğu çeşitli soruların cevaplarını güvenilir kaynaklardan birlikte araştırabilirsiniz. 4) Çocuğunuza sarılarak, onunla vakit geçirerek, sohbet ederek ona sevginizi ve ilginizi gösterin. Bunu yaparken çocuğun izin verdiği ve ihtiyaç duyduğu şekilde davranmaya dikkat edin. Bu, çocuğun kendini güvende hissetmesini ve rahatlamasını sağlar. 5) Çocukları daha iyi destekleyebilmek için öncelikle yetişkinlerin kendi iyi olma halini desteklemesi gerekir. Çocuklar etraflarındaki yetişkinleri örnek alır. Bu yüzden kendi duygu, düşünce ve davranışlarınızın farkında olmanız önemlidir. Doğal afet süresinde ve sonrasında korku ve kaygı duyuyor olabilirsiniz. Özellikle ilk zamanlar bu duyguları hissetmeniz çok doğaldır. Çocuğa karşı dürüst olun ve hissettiklerinizi onunla sakin bir şekilde paylaşın. Çocuklar etraflarındaki yetişkinleri örnek aldığı için, kendi duygu ve düşüncelerinizi ifade ederken sakin kalmaya, yaşadığınız zorlayıcı duygularla başa çıkmaya özen gösterin. 6) Çocukların kaygı ve endişelerini artıracak görsellere, bilgilere ve haberlere maruz kalmamaları için medya erişimlerine sınır koyun. Bunlara tekrar tekrar maruz kalmalarını engelleyin. Onların yanındayken konuşmalarınıza dikkat edin. 7) İmkânlarınız el verdiği oranda ailenizin günlük rutinine dönün ve uyku, yemek saatleri gibi rutinlerinizi korumaya çalışın. Mümkün olan en kısa zamanda düzenli ve programlı bir gündelik yaşama devam etmek çocukların kendilerini güvende hissetmesini sağlar. Aile üyeleri çaba gösterirken, çocuklara da yaşlarına uygun işler, sorumluluklar verin. Bu, aile içinde dayanışma duygusunu pekiştirir. 8) Afet sonrasında, afet veya acil durumlarla ilgili planlamayı henüz yapmadıysanız ya da olası bir duruma karşı planınızı gözden geçirmediyseniz birlikte planlama yapın. Örneğin; deprem olduğunda evde yapılması gerekenleri, korunma yerlerini ve toplanma alanını belirlemek, dışarı çıkarken alacağınız çantaları hazırlamak gibi önlemleri çocuğunuzla birlikte alabilirsiniz. Bu planlamaları güvenliğiniz için önlem olarak yaptığınızı ona anlatın. Bir plan yapmak, çocukların güvenini artırır, kontrol hissetmelerini sağlar ve endişelerinin azalmasına yardımcı olur. 9) Depremden sonra hem yetişkinlerin hem de çocukların kaygı ve stres yaşaması doğaldır. Önemli olan bu tepkilerin kalıcı hale gelmemesidir. Hem etrafınızdaki yetişkinlerde hem de çocuklarda bu tepkileri izleyin. 10) Yetişkinlerin, çocukların deprem sonrası yaşayabileceği aşağıdaki durumlarla ilgili dikkatli olması önemlidir. Bu değişikliklerin bazılarının depremden sonra kısa süreli olarak görülmesi doğaldır. Eğer bu değişiklikler uzun süre devam ederse, bir uzmandan yardım alınmalıdır. - Kaybettikleri kişi ya da eşyalara aşırı derecede üzülme - Anne baba veya bakım verenin yanından ayrılmak istemeyip okula gitmemek için diretme - Karın ağrısı, baş ağrısı, baş dönmesi, ateş, kusma gibi fiziksel şikâyetler - Hırçınlaşma, aşırı hareketlenme, saldırganlık - Utangaç ve korkak hale gelme, içine kapanma - Depremle ilgili tekrar eden korkular ve sorular - Kendinden küçük yaştaki çocukların davranışlarını gösterme (Parmak emme, daha çok ilgi bekleme gibi) - Uyku düzeninde bozulma, kâbus görme, uykuda çığlık atma, yatağını ıslatma - Dikkat dağınıklığı ve huzursuzluk - Kolayca üzülüp ağlama ya da irkilme - Okulda daha önce karşılaşılmayan davranış sorunlarının ortaya çıkması - Durumla ilgili kendilerini ya da yetişkinleri suçlama - Aile bireylerine ya da arkadaşlarına aşırı bağlanma veya onlardan aşırı derecede uzaklaşma Kaynak: Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) |