Dünya zorlu bir süreçten geçiyor. Siz pandemi sürecini nasıl geçirdiniz? Bu süreç hayatınızda neleri değiştirdi? Pandemi sürecinin pek çok negatif yanından bahsedilebilir fakat buna yoğunlaşmak yerine bana katkılarından bahsetmeyi tercih ediyorum. İçinde bulunduğumuz yüzyılda dünyanın dijitalleştiği bir dönem yaşıyoruz. Bu dönüşümün sunduğu araçların hayatımızda ne kadar yer ettiği, hepimizin sorgulaması gereken bir nokta idi. Pandemi sayesinde kendi adıma bu dönüşümü sorgulama fırsatını yakaladığımı düşünüyorum. Konvansiyonel eğitim-öğretim araçlarının dijital araçlarla entegrasyonunu sağlamaya çalıştığımız, kimi zaman bocaladığımız fakat üstesinden geldiğimiz bir dönem geçirdik. Dijital platformlar üzerinden ders akışını devam ettirebilmek adına öğretim metotlarını gözden geçirdiğimiz ve güncellemeler yaptığımız bir süreçti. Geride bıraktığımız 1.5 yılı mesleki gelişim açısından da oldukça verimli geçirdiğimi söyleyebilirim. Yurt içi ve yurt dışı konferansların çevrim içi gerçekleşmesi, birçok etkinliğe katılmama olanak verdi. Gün içindeki zamanımı planlayarak uzun süredir ertelediğim/vakit yaratamadığım kitapları okuma fırsatı yakaladım. Bu süre içerisinde bir de yüksek lisans tezi yazdım. Sıkılmaya vakit bulamadım diyebilirim. Uzun süredir çalışma ortamımızdan ve çalışma arkadaşlarımızdan ayrı kaldık. Yerleşkelerimizin yeniden hareketlendiği şu günlerde yeni normale ilişkin düşünceleriniz nelerdir? Uzaktan çalışma ile geçen 1.5 yılın ardından okula geri dönmek bir yandan heyecan verici, diğer yandan düşündürücü oldu. Hocalarım, çalışma arkadaşlarım ve öğrencilerle aynı fiziksel ortamı yeniden paylaşıyor olmak, özellikle stüdyo derslerindeki enerjiyi tekrar hissedebilmek heyecan verici. Bununla birlikte uzaktan eğitim sürecindeki kazanımlarımı geride bırakmamanın önemli olduğunu düşünüyorum. Dünyanın içinde bulunduğu iklim krizini de göz önünde bulundurarak yeni normalin hedefinin konvansiyonel düzene geri dönüş olmaması, hibrit düzen kurgusunun yaygınlaşması gerektiğini düşünüyorum. Yeni normali bir sürecin kapandığı ve başka bir sürecin başladığı nokta olarak görmek yerine, 1.5 yıl içerisindeki tecrübelerimizi önümüzdeki dönemlere de aktarmamız gerekiyor. Bunun bir yöntemi de uzaktan eğitimde edinilen tecrübelerin sürekliliğini sağlamak, geliştirmek. Öğrenciler ile öğretim üyeleri arasındaki dijital yöntemlere uyum sağlamada meydana gelebilecek uçurumun genişlememesi adına kendi adıma bunu başarabilmeyi hedefliyorum. |