Üniversitelerde bahar yarıyılı başladı. Geçtiğimiz hafta YÖK’ün yeni dönemde uygulamalı eğitime ilişkin duyurusu, üniversitelerde yüz yüze eğitimin de kapısını araladı. Temelini uygulamalı eğitimlerin oluşturduğu meslek yüksekokullarında hibrit eğitim modelinin etkin bir planlama ve teknolojik altyapıyla avantaja dönüşeceğini kaydeden İstanbul Kültür Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Sinan Kesici, yeni normalde tercih yapacak ön lisans adaylarına üniversitelerde dijital eğitim sistemlerini de araştırmalarını önerdi. Pandeminin ardından her şey normalleşse de yüz yüze eğitime geçişin eskisi gibi olmayacağına dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Sinan Kesici, mesleki eğitimin pandeminin gölgesinde geçen bir yılını şöyle özetledi: “Pandemiyle her şeyden önce eğitim yönetiminin önemi bir kez daha anlaşıldı ve yeni paradigmalar ortaya çıktı. Klasik anlayışın dışında bir yaklaşım, metot arayışı yönelimi de oluştu. 2 yıllık eğitim-öğretim veren, program ve ders bazında uygulamalı eğitimlerin ağırlıkta olduğu meslek yüksekokullarında, eğitim yöneticileri, program başkanları ve uygulamalı derslerden sorumlu öğretim elemanları da bu süreçte yeni arayış ve öğretim yöntemlerine yöneldiler. Temel el becerilerinin kazandırılmasını esas alan programlarda mesleki eğitim verimliliğini artırmak için çevrimiçi canlı derslerin yanında sanal gerçeklik ve bulut bilişim çözümlerini kullandılar. Uzaktan öğretime altyapısı uygun olan ve hızla sanal ortama taşınabilen üniversiteler; bu çözümlerle, özellikle mezuniyet aşamasında olan öğrenciler için öğrenim kayıplarını minimize etmeyi başardı. Ayrıca çevrimiçi dersler dışında sanal gerçekleştirilen etkinlikler de bu duruma katkı sağlamıştır.”
Hibrit Eğitim Önlisans Programları için Avantaja Dönüşebilir
Meslek Yüksekokulu öğrencileri için eğitim içeriklerine ve kaynaklarına 7 gün 24 saat erişim imkânı sunan uzaktan eğitim sistemlerinin önemli olduğunu kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Kesici, ön lisansta hibrit eğitim sürecine ilişkin şunları söyledi: “Tamamen uygulama gerektiren derslerin dışında, hibrit eğitim yüksekokul mesleki eğitiminde kullanılabilir. Karma (hibrit) eğitim çalışan öğrencilere fayda sağlayacağı gibi çalışırken okumak isteyen meslek erbabının da bilgi ve becerisini arttırmaya olanak sağlıyor. Teknolojik olarak desteklenen hibrit sınıflarda yapılan dersler, uzaktan öğretime ilişkin kaygıları ve dezavantajları da ortadan kaldırabilmektedir. Temel el becerilerine ilişkin deneyimler ise hibrit planlanan dersin yüz yüze kısmında yoğunlaştırılmış yöntemle giderilebilir. Ancak burada üniversitenin bilgi sistemleri ve teknolojileri altyapısı, dijital kültürü ve uygulamalı derslere ilişkin planlamanın doğru yapılması çok önemli. Aksi durumda hibrit eğitim dezavantaja dönüşebilir.”
Mesleki Eğitimde Ar-Ge Dönemi
Yüksekokul mesleki eğitimin nihai hedefinin sektörün ihtiyaç duyduğu mesleki yetkinliğe sahip mezunları yetiştirmek olduğuna dikkati çeken Dr. Öğr. Üyesi Kesici, ön lisans program ve kontenjan belirlemelerinde sektör odaklı ihtiyaç analizlerinin önemli olduğunu kaydetti. İKÜ’de kuruluş çalışmaları tamamlanan Mesleki Eğitim Araştırma ve Geliştirme Merkezi’nin (MEAGEM) analiz bazında önemli bir ihtiyacı karşılayacağına dikkati çeken hocamız merkezin, mesleki eğitim alanında misyonunu şu sözlerle özetledi:
“Merkez, sektör-üniversite iş birliği ile mesleki eğitimi daha üst seviyeye çıkarmayı hedefliyor. Uygulamalı mesleki eğitimlerin çerçeve yönetmelik kapsamında tanımlanması ve eşdeğerliği de sağlanacak. İşyerinde mesleki eğitimlerin yolunu açacak bu uygulamayla sektör, nitelikli olarak adlandırılan gerçek manadaki meslek erbabı ile istihdam açığını kapatabilecek. Uygulamalı Mesleki Eğitim derslerine kapılarını sonuna kadar açacak olan merkez hem meslek yüksekokulu öğrencileri ve mezunlarına hem de uzman insan kaynağı arayışında olan iş dünyasına fayda üretecek.”
Ön Lisans Adaylarına Tavsiyeler
Meslek yüksekokullarındaki eğitimin uzaktan verilemeyeceğine ilişkin algının değişiminde üniversitelerin rolüne de dikkati çeken Dr. Öğr. Üyesi Sinan Kesici şunları söyledi:
“Pandemi ile mesleki eğitimin uzaktan yapılamayacağına ilişkin bir algı oluştu. Bu algıyı değiştirme sürecinde üniversitelerin rolü önemli. Teknik imkânları, altyapıları, uygulanan uzaktan eğitim metotlarını şeffaflık ilkesi ile paylaşmaları mesleki eğitime ilişkin algıları düzeltebilir.” Modelleme ve simülasyon uygulamaları, sanal gerçeklik, modüler iş yeri uygulamaları, bulut bilişim ve veri analizi gibi kavramların mesleki eğitim almak isteyen adaylara aktarılması gerektiğine dikkati çeken Dr. Öğr. Üyesi Kesici’nin 2021’de ön lisans programı tercih edecek gençlere tavsiyeleri ise şöyle: “Bugünün mesleklerinin yüzde 25’inin önümüzdeki 5 yılda artık insanlar tarafından gerçekleştirilmeyeceği öngörülüyor. Ön lisans adaylarının tercihlerinde bu öngörüyü dikkate almalarını öneriyorum. Tercihlerinde Dijital Mesleki Eğitime ilişkin programları mutlaka araştırmalarını ve tercihlerini önümüzdeki 5 ya da 10 yılın dünyasını öngörerek yapmaları gerekiyor. Ek olarak pandemi tecrübesi gösterdi ki her şey normalleşse dahi ‘Yüz yüze Eğitime Nasıl Geçeriz?’ sorusunun cevabı ‘Eskisi gibi değil’ olacak. Meslek yüksekokulu adayları, program ve üniversite tercihlerinde üniversitenin iş dünyası ile bağlantıları, kadrosu kadar artık dijital eğitim olanaklarını bu nedenle çok iyi araştırmalılar. Ön lisans adayları üniversite tercihlerini araştırırken şu soruları sorabilmeliler: ‘Uzaktan öğretimde üniversite kendi çözümünü mü kullanıyor?’, ‘Bilişim yatırımları nasıl?’, ‘Sınıfları hibrid eğitime uygun mu?’, ‘Derslere dijitalden 7 gün 24 saat erişim sağlayabiliyorlar mı?’, ‘Dijital sınavlar nasıl yapılıyor?’, ‘Hoca-öğrenci diyaloğu uzaktan öğretimde nasıl sağlanıyor?’, ‘Eğitim döneminde öğretimi destekleyecek sektörel buluşmalar var mı?’ Bu soruların her biri yeni normalde ön lisans tercihlerini yapacak öğrenciler için çok önemli.” |