Dünya zorlu bir süreçten geçiyor. Siz pandemi sürecini nasıl geçirdiniz? Bu süreç hayatınızda neleri değiştirdi? Pandemi sürecinin insan üzerinde birçok farklı etkisi bulunuyor. Hem kendinizi hem de sevdiklerinizi daha çok düşünmeye başlıyorsunuz. Benim için daha çok içsel bir yöneliş söz konusu oldu. Herkesin kendisiyle biraz baş başa kaldığı ve hayatında sahip olduğu değerli birçok şeyin farkına vardığı bir dönem olduğunu düşünüyorum. Hem çalışma arkadaşlarımdan hem de çok sevdiğim öğrencilerimden mesafe olarak uzak kalmak istemezdim. Her ne koşulda olursa olsun, öğrencilerin gelişimini desteklemek ve öğretim süreçlerinin aksamadan devam etmesini sağlamak da sorumluluğumuzdu. Teknolojiyi, farklı sistemleri daha çok merak ederek araştırmaya başladım. Kurumumuzun da uzaktan çalışma modelini benimsemesiyle bir çalışan olarak kendimi daha güvende hissederek işime devam ettim. YÖK’ün açıklaması dahilinde 23 Mart 2020 tarihi itibarıyla senkron derslerimize başladık. Uzaktan eğitim sürecinde hem öğrencilerimiz hem de akademik personelimiz ile bu sürece hızla uyum sağlayan üniversitelerden biri olduğumuzu düşünüyorum. Uzun süredir çalışma ortamımızdan ve çalışma arkadaşlarımızdan ayrı kaldık. Yerleşkelerimizin hareketlenmeye başladığı bu günlerde yeni normale ilişkin düşünceleriniz nelerdir? İnsan sosyal bir varlık olduğu için arkadaş ve öğrencilerimizden ayrı kalmak çok zor geldi. Tanıtım döneminde aday öğrencilerimizle ve çalışma arkadaşlarımızla yeniden bir araya gelme fırsatı bulduk. Bu ortamı ne kadar özlediğimizi hatırlatsa da aynı günlerdeki artan vaka sayıları, maske ve mesafe kuralına ne kadar dikkat etmemiz gerektiğini ortaya koymuş oldu. Uzaktan çalışma sürecine bu kadar kolay adapte olabilen bir ekibin yine aynı şekilde yeni normale de hızla adapte olacağına inanıyorum. |