Değerli Kültür Ailesi, 

Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandeminin ilan edildiği 11 Mart 2020 yaşamın her alanında küresel düzeyde bir kırılma noktası yarattı. 13 Mart 2020’den itibaren ise COVID-19 artık ülke olarak bizim de sınavımızdı.

Kendi adıma ilk iki günün ciddi anlamda bir kaos olduğunu söylemeliyim. Çocuklarımın yurt dışından dönüşü hem onlar hem de bizim adımıza stresliydi. Böylesine tetikte olduğumuz çok az zaman hatırlıyorum. Neyse ki her şey umduğumuz gibi gelişti, sağlıkla bir aradayız. Eminim hepimiz, bu süreçte kendi deneyimimizi yaşadık, ancak şu anda içinde bulunduğumuz zamanda Kültür Ailesi olarak iyi ve güvende olmak esas mesele. Bu anlamda sınavın bir bölümünü geçtik sayılır.

Elbette, pandemi etkisini yalnızca bireysel ya da ailevi pratiklerimizde hissettirmekle kalmadı, yaşamın tüm süreçlerine sızdı. Tıbbi, politik, ekonomik, eğitsel, psikolojik, sosyolojik ve teknolojik olarak artık dün olduğumuz ve durduğumuz yerde değiliz. Muhtemelen pek çok şey eskisi gibi olmayacak. Ancak bu değişim sürecinde neye odaklanırsak, onu büyütürüz. Ben, her şeyin yeniden kendi düzenine kavuşacağına ve bütün taşların yerine oturacağına dair umudumu koruyorum. Umudu zedeleyen temel sorunun ise biraz da kaostan beslenen yanlış ve eksik bilgiler olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle sizlerle iş ve akademik süreçlerimize dair bazı temel başlıkları paylaşma ihtiyacı hissettim. 

Öncelikle, bu süreçte Kültür Ailesi olarak emeğe değer ilkemizden ödün vermeden yola devam edeceğiz. Bütün çabamız bu yönde. Maaşlarımız, her zaman olduğu gibi ayın 1’i itibarıyla hesaplara yatacaktır. Yan haklarınız ve sosyal güvencelere ilişkin herhangi bir mağduriyetin olmaması adına tüm süreçlerin hassasiyetle ele alındığından da şüpheniz olmasın. Aynı şekilde 2547 sayılı yasanın 31. ve 40. maddeleriyle görevlendirilen ders saati ücretli öğretim görevlilerinin, ücretleri fiili olarak ders verdikleri müddetçe ödenmeye devam edecektir.

Ailemizin değerli üyeleri, 

COVID-19 ile Üniversitemizde çeşitli seviyelerde ciddi koruyucu tedbirler alındı. Üniversitemizde kurulan KOVKOM, akademik ve idari bilgi akışında çok değerli bir performans sergiledi. Alınan sağlık, güvenlik tedbirlerinin yanında kesintisiz ve nitelikli bilgi akışı kadar öğrenciye hizmette de sürdürülebilirliği esas aldık. Bu kapsamda “İKÜ Sanal Banko” adlı yeni bir çalışma başlatıyoruz. Öğrenci İşleri Daire Başkanlığımız, Mali ve İdari İşler Daire Başkanlığımız, Uluslararası İlişkiler Birimimiz ve Enstitüler için ayrı sanal ofis hazırlığı gerçekleştirildi. Pazartesi itibarıyla devreye alınması planlanan; Kurumsal Bilgi Yönetimi Daire Başkanlığı’nın desteği ile Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri Daire Başkanlığı tarafından yürütülen İKÜ Sanal Banko; bütünleşik yapısıyla öğrencilerimize ihtiyaç duydukları başlıklarda somut çözümler üretmek için çalışacak.

Bununla birlikte, bu dönem özelinde geçiş yaptığımız uzaktan eğitim ve çalışma konusunda da sizlerle bazı notlarımı paylaşmak isterim.
Şimdiye kadar seçmeli dersler ve çeşitli seviyelerde uygulanan uzaktan eğitim; pandemi nedeniyle 23 Mart 2020’den itibaren üniversitemizin tüm eğitim kademelerinde devreye alındı. 10 yıl önce yatırım yaptığımız uzaktan öğretim sistemimiz CATS ve kurumsal kaynak planlama sistemimiz SAP-ORION, içinde bulunduğumuz olağanüstü koşullarda hizmetlerimizin sürdürülebilirliğine ilişkin neredeyse tüm ihtiyaçlarımıza cevap verdi. Şu anda uzaktan eğitim sürecinde temel beklentimiz senkron ve asenkron eğitimde içerik kalitesi. Zaman içinde bu konuda da ciddi bir ivme kazanacağımızı biliyorum. Ders materyallerinde de nicelikten öte niteliğe odaklanmak bir diğer hedef olarak gündemimizde. Ben başarabileceğimize inanıyorum. Çünkü uzaktan eğitim bir anlamda Kültür’ün DNA’sında var. 1938’de Halil Akıngüç’ün kurduğu Kültür Dersevi’ne ek olarak Berlin’deki; mektupla öğretim sistemi Fernschule’nin Türkiye temsilciliğini alması, o günün koşullarında 600 öğrencinin kayıt olduğu bir uzaktan eğitim sistemi kurması bunun en güçlü kanıtı. 

Pandemi ile birlikte değişen bir diğer sürecimize değinmek gerekirse… Geldiğimiz noktada hepimizin iş yapma şekli zaman ve mekan başlıklarında radikal bir dönüşüm yaşıyor. Çalışma koşullarımız; uzaktan ve teknoloji odaklı bir yapıya doğru evriliyor. Uzaktan çalışma Kültür ailesinde yeni bir deneyim. Zorunlulukla başladığımız bu süreci bir krizden çok fırsat olarak görmeliyiz. Ekip iletişimimizi sürdürülebilir kılmak çok önemli. Şu aşamada; Mali İşler, Hukuk Müşavirliğimiz, Genel Sekreterlik başta olmak üzere toplantılarımızı teknolojik çözümlerle sağlıyoruz. Skype Kurumsal ve Microsoft Teams, iletişim fonksiyonlarıyla, bir süre daha aracımız olacak. Pazartesi günü ise Dekanlarımızla yine uzaktan bağlantı ile toplantılarımızı gerçekleştireceğiz. 

Uzaktan çalışmanın sistematiğini içselleştirmek kadar önemli bir diğer başlık da çalışmalarımızın yeniden gözden geçirilmesi. Takvimlerimizin yeniden düzenlenmesi, iş akışları, proje ve organizasyonların iptali ya da dönüştürülerek sürece uyumlu hale getirilmesi de çok önemli. Ancak bütün bunların sağlanabilmesi için önce sağlık. Esas olan sevdiklerimizle, sağlıkla ve güven içinde hayatta olabilmek. 

Son olarak geçtiğimiz gün katıldığım; pandemiyi kamu sağlığı bağlamında ele alan bir grup çalışmasından size söz ederek mesajımı noktalayacağım. Benim için ufuk açıcı ve paylaşmaya değer bir deneyimdi. Şu anda korku, kaygı, belirsizlik harcıyla inşa edilen düşünce setlerimizi formatlamak hepimizin ihtiyacı. Kısaca BASIC PH olarak isimlendirilen ve 6 temel başa çıkma stratejisini içeren bu kısaltma şu dönemde, haritası karışmış zihinlerimiz için iyi bir pusula olabilir. İnanç (Belief), Duygu (Affect), Sosyal (Social), İmajinasyon (Imaginative), Bilişsel (Cognitive) ve Fiziksel (Physiological) kanallarımızı iyi beslemeye ve arındırmaya her zamankinden çok ihtiyacımız var. Şartlar gereği koruyucu bir koza ördüğümüz bu günlerde; 6 maddenin hayatımızdaki karşılıklarını da düşünmeye zaman ayırmak, iyi bir ruhsal egzersiz olacaktır. Katılımcı olmak, güven temelli ilerlemek, krizi atlatmak noktasında hep birlikte hareket etmek durumunda olduğumuz günlerde düşünce setlerimizi pozitif tutmak, kendimizle bağlantımızı koparmamak da en az sosyal mesafe kadar önemli. 

En kısa sürede sağlıkla görüşmek dileğiyle
Dostlukla
Dr. Bahar Akıngüç Günver
İKÜ Mütevelli Heyet Başkanı