Dünya Kupası eleme grubundan çıkamayacak iki milli takım arasında, ne seyirlik bir futbol kalitesi ne de heyecan vaat eden, dolayısıyla sıkıcı olması neredeyse kesin, sıradan bir formalite maçı...
Bu maça iki takımın “milliyetleri” arasındaki anormal ilişkilerin normalleştirilmesini amaçlayan asil bir diplomatik misyon atfedilince, maç nasıl da o ilişkilerin hüviyetine bürünüverdi...
Yani, anormalleşti...
Anormalliklerden biri, milli maç Türkiye ve Ermenistan arasındayken üçüncü bir ülkenin bayrağının dün Bursa’da hemen her yerde karşımıza çıkmasıydı.
Bursalılar bugünkü tarihi maç öncesi hararetli bir tartışmadaydı.'Küslüğün bitmesini' isteyenler 'Sınır açılmasın' diyenleri ikna çabasındaydı...
Pazartesi günkü yazımın başlığı, Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan'ın Bursa'daki maça mutlaka gelmesi gerektiği yönündeydi. Basına yansıyan olumlu havaya rağmen, imza töreni sırasında yaşanan gerilimin, siyasi onayı zaten zor olan protokollerin hayata geçmesini geciktireceğini söylemiştim.
Korkum, ağırlığını muhalefet baskıyla ilerleyen günlerde daha fazla hissettirecek gerilim havasının, süreci daha da fazla esir alması, protokollerin TBMM onayından geçmesinin gecikmesi, hatta sürecin kadük kalmasıydı.
In the wake of the historic football match between Turkey and Armenia in Bursa, Global Political Trends Center (GPoT) organized a panel attended by Turkish and Armenian journalists as part of the Mutual Bias and Objectivity in the Media project.
Küresel Siyasal Eğilimler Merkezi’nin (GPoT) Ortadoğu’da Demokrasi ve Yere Yönetimler konulu Bölgesel Toplantı’ya Katılımı
GPoT Direktör Yardımcısı Sylvia Tiryaki 5-6 Ekim tarihlerinde Fas’ın başkenti Rabat’ta düzenlenen Ortadoğu’da Demokrasi ve Yere Yönetimler konulu Bölgesel Toplantı’da iştirak etti.
Türk ve Ermeni medyası, sınır açılmadan ortak tavır belirledi.